1.1. İnternetin Tanımı
Internet
“Dünyanın dört bir yanındaki veri tabanlarını ve bilgisayarları
birbirine bağlayan bilgisayar ağı” (Gülsoy, 1997; 265) olarak
tanımlanır. “İnter” (arasında,birbiriyle ) ile “net” (ağ) kelimelerinin
bir arada kullanılmasıyla ağlar arası gibi bir anlama sahip olan
ınternet kelimesi meydana gelir.
İnternetin
en önemli özelliği birebir iletişim kurmasından önce “inter aktif”
iletişim sağlamasıdır. Internet ile tek taraflı bilgi vermek yerine,
kullanıcının taleplerine göre yönlenen bir bilgi akışı gündeme
gelmiştir. Birden fazla bilgisayarda bulunan bilginin tek bir
kullanıcının kullanımına sağlayan ınternet, ayrıca görüntü, ses, bilgi
alışverişini de sağlar.
Bu
yönüyle diğer kitle iletişim araçlarından ayrılan internet,
“interaktif” kelimesini hayata geçirir. Televizyonda veya radyoda
dinlediğimiz bir habere tepki versek bile kaynak bu tepkimizi göremez
veya çok geç görür. Fakat internet sayesinde tepkimizi mekan engelini
aşarak gösterebiliriz. Örneğin; bir tartışma programında
konuşmacılardan biri katılmadığımız bir fikrini belirtiyorsa ve program
sırasında tepkilerimizi iletebileceğimiz bir “sohbet odası” (chat room)
oluşturulmuşsa geribildirimde bulunabiliriz.
İnternet bu yönüyle kaynağı pasif olmaktan çıkarıp aktif hale getiriyor ve kaynağa alıcıyı etkileme imkanını sağlıyor.
1.2. İnternetin Tarihçesi
1960’ların
sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nin birçok üniversitesinde ülke
çapında bir bilgisayar yapısı oluşturulup bu bağlantı üzerinden veri
alışverişi sağlamak amacıyla ile birçok çalışma yapılmakta idi. Bu
çalışmaların sürdüğü sıralarda, asıl amaç, üniversitelerin yapmış
oldukları kaynak yatırımlarını hiçbir şekilde boşa çıkarmayıp çok genel
kapsamlı bir yapı oluşturmaktı. Bu arada Amerikan hükümetinin bir
kuruluşu olan Advanced Research Project Agency ( İleri Proje Araştırma
Ajansı – ARPA), 1972 yılından itibaren askeri kuruluşlara onların
istekleri doğrultusunda bazı çalışmalar gerçekleştirdi ve bu çalışmalar
sonunda kuruluşun adı Defence Advanced Research Agency (Savunma İleri
Araştırma Projeler Ajansı – DARPA) olarak değişti.
Bu çalışmalar sırasında ARPANET ya da DARPA Internet’i oluşturdu.
ARPANET’ İN temel görevleri şu ana başlıklar altında toplanır:
- Uzak makinalara bağlanma ( remote login )
- Dosya aktarımı ( file transfer )
- Electronic mail ( Elektronik posta) (Derebaşı, 1999: 13-14).
ARPA
projesiyle başlayan girişimler sonucu 1980’lerde NSF beş tane süper
bilgisayar merkezi kurdu. Bu merkezleri sadece savaş üreticisi firmalar
ve dev araştırma firmaları kullanıyordu. Bu merkezleri bağlamak için
ARPAnet’in teknolojisi kullanıldı. Ardından araştırmalar
üniversitelerde yapıldığı ve üniversitelerdeki araştırmacıların bu
merkezlere bağlanması akıl almayacak derecede pahalı olduğu için
bölgesel şebeke zincirleri yaratıldı (Erdoğan, 1995: 18-19).
ARPANET
1990 yılında kullanımdan kaldırıldıktan sonra yerine ABD, Japonya ve
bazı doğu ülkelerindeki omurgalar (back bone) Internet’e katıldı.
1991
yılında Minnesota Üniversitesi tarafından, Internet kaynaklarına
erişimde büyük kolaylık sağlayan GOPHER kullanıma girdi. Gopher,
internet içinde çeşitli konularda arama yapmayı sağlayan bir istemci
(client) programıdır. Sağladığı en önemli avantaj, internet
kaynaklarını menüler halinde sunması ve kullanıcının arzu ettiği kaynak
menüden seçilince, bu kaynağın internet adresi bilmeksizin de o kaynağa
erişme imkanını sağlamasıdır (Derebaşı, 1999: 13-14).
1993 yılında Beyaz Saray (White House), online olarak internete bağlandı.
1994
yılında, Web üzerinde işlem yapmayı sağlayan Mosaic yazılımı piyasaya
sürüldü ve kullanım kolaylığı nedeniyle çok yaygınlaştı. Ayrıca
Amazon.com’da ilk kitap satıldı. E-mail yoluyla pazarlama ve reklama
keşfedildi.
1995
yılında ise Web üzerinde işlem yapan Netscape yazılımı kullanılır hale
geldi (Uysal ve Tunç, 1996; 7). Yahoo!’da ilk arama yapıldı. e-Bay’da
ilk sanal müzayede düzenlendi. (“Yeni Ekonomi”, NTV MAG Dergisi, Mart
2001 Sayı 19, Sayfa 87).
Tarihlere
dikkatle baktığımızda internetin dünyada şöyle bir gelişimi olduğu
görülüyor; Amerika’da çok hızlı yayıldı, 1998’in ortalarında bu
yayılma Avrupa’ya geçti. Avrupa altyapısı hazır olsa da biraz bekle gör
politikası uyguladı. Japonya internetle ilgilendi ve Amerika’daki
internet konusundaki yatırımların hatırı sayılır bir bölümü Japon
şirketleri tarafından kendi sermayelerinden kanalize ederek
gerçekleştirildi. Şu anda uzak doğu ülkeleri ve ABD bu alandaki
çalışmalarıyla başı çekiyorlar.
İnternetin bazı bölümlerinin belirtilmesinde fayda vardır.
World Wide Web
1992
yılında ABD kaynaklı bir şirket olan CERN tarafından, World Wide Web
(WWW) geliştirildi. WWW, hypertext teknolojisini kullanarak Internet
kaynaklarına erişimi sağlayan başka bir olanaktı. (“Yeni Ekonomi”, NTV
MAG Dergisi, Mart 2001 Sayı 19, Sayfa 87).
Çoğu
kişi için www, internetin en önemli ve zevkli servisi web’dir. Ses,
görüntü, metin,database gibi bir çok unsuru entegre olarak sunan web
tarama (browsing) yoluyla bir çok olanak sunar. Web’i kısaca broşür
kitapçıklardan oluşan dev bir kütüphaneye benzetebiliriz. Her kitabın
bir web adresi vardır. URL (Uniform Resource Locator). Tipik bir web
adresi http:/www.harods.com şeklindedir.
Bu
adreste iki kısım vardır http (Hypertext Transmission Protocol) ve www
(web). Bir web adresinde o adresi kullanan kuruluşun adı genellikle yer
alır. Ancak bu ad daha önce bir kişi tarafından kayıtlı olarak alındı
ise o zaman yasal sorunlar ortaya çıkar.
Adresin
sonunda domain (alan) belirleyicisi vardır. Bunlar; com,
edu,gov,org,mil,net olabilir. Ayrıca İngiltere gibi ülkelerde bu
domainler değişebilir.
Elektronik Posta
Internette
en çok kullanılan servislerden biri de elektronik posta (e-mail)dır.
1980’li yıllardan beri çeşitli biçimlerde elektronik posta uygulamaları
söz konusudur. Bugünkü anlamıyla elektronik posta ise internetin
geliştiği 1990’lı yıllarda ortaya çıkmıştır. Bir bilgisayar üzerinde
açılan bir “hesap”tan e-mail kullanmak mümkündür. Bu durumda bilgisayar
adresinin başına konan bir kullanıcı ismi ile e-mail adresi tamamlanır.
Örneğin; imblad3@gmail.com
Bir
e-mail adresine çeşitli eklentiler yapılabilir. Bir e-postada sadece
mektup (metin) değil, resim, hareketli video görüntüsü, ses vb. de
ilave edilerek gönderilebilir. Gönderilen bu eklentiler bazen
kullanıcıya sorun çıkarabilecek virüs vb. programcıklarda olabilir.