PKK'nın Başındaki Adam Dağdan Çok Tartışılacak Açıklamalar Yaptı
AKP'yi Sert Bir Dille Eleştirdi.
Terör örgütü PKK'nın
üst düzey yöneticilerinden Murat Karayılan, "yol haritasının"
bilgilenmek üzere kendilerine de verilmesini istedi. Karayılan Abdullah Öcalan'ın 10 yıl önce idam edilmemesini sert bir üslupla gündeme getiren AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın sözlerini "Bekir Bozdağ
denilen AKP grup başkanvekilinin konuşması Kürt halkının değerlerine
hakaret anlamında Bahçelininki'nden geri değildir. Bahçeli'nin yine bir
çizgisi ve tutarlılığı var. Ya bu AKP milletvekilinin duruşuna ne
denilecek. Bu şekilde Kürt halkı nasıl AKP'nin ciddiyetine inanacak.
Nasıl güvenecek?" dedi.
Terör örgütü PKK'nın
üst düzey yöneticilerinden Karayılan, ANF'de yayınlanan açıklamasında,
"demokratik açılım" sürecini değerlendirirken, Kürt sorununun
çözümünde, Öcalan'ın pozisyonu için Güney Afrika'da Mandela örneğini
çözüm olarak gösterdi. Öcalan'ın hazırladığı yol haritasının
kendilerine verilmesini isteyen Karayılan, İmralı'dan çıkacak karara
uyacaklarını da açıkladı. Karayılan, şöyle konuştu:
"Öcalan yol haritasını teslim etti, devlet aldı ve okuyup
değerlendiriyor, ona göre kendi politikasını belirliyor. Tutumunu
sertleştiriyor, ona göre tedbirlerini alıyor. Çeşitli demeçlerle cevap
anlamına gelen açıklamalar yapıyor. Ama bize ve kamuoyuna vermedi. Eğer
Türkiye gerçekten bu sorunu kalıcı bir biçimde çözmek istiyorsa en
başta bu tarz yaklaşımlarını terk etmelidir. Çözümün en önemli
aktörünün çözüme dönük taraflara sunduğu çözüm formülünü gizlemek
çözüme hizmet etmez. Hele hele kendisi alıp ondan yararlanma, başkasına
da vermeme tutumu hukuki olmadığı gibi her şeyden önce ahlaki de
değildir. Eğer yol haritasını vermeyecek idiyseler teslim
almayabilirlerdi. Almıyoruz diyebilirlerdi. Ama teslim aldılar,
kendileri ondan yararlanıyorlar ve el koyuyorlar. Bu, çözüme hizmet
etmeyen bir tutumdur. Yani Kürt tarafını hiçe sayan, ben bildiğimi
okurum tutumunun bir devamıdır. Bu mantık, bu yaklaşımla çözüm
geliştirilemez."
-ATALAY'IN ELİNDE SİHİRLİ DEĞNEK OLMALI-
İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın
açıklamasını televizyondan izlediğini söyleyen Karayılan, "Ancak bu
açıklamalarda neyi yapacaklarını değil, daha çok neyi yapmayacaklarını
söylediler. Bir de başlangıçta daha dikkatli ve daha açılımcı
yaklaşırlarken giderek yaklaşım ve üslupta bir daralma yaşandı. Örneğin
en son İçişleri Bakanı'nın yaptığı konuşmayı izledim. Anayasa
değişikliği, anadil eğitimi gündemimizde yok, şu yok, bu yok diyor.
Bunların hepsi yoksa sen sorunu nasıl çözeceksin. Hem bunlar yok diyor,
hem de biz sorunu çözeceğiz, diyor. Ben onu dinlerken, bu bakanın
elinde her halde sihirli bir değnek olmalı, diye düşündüm. Hem şu yok
bu yok diyor hem de biz çözeceğiz diyor. Peki nasıl çözeceksin Allah
aşkına, hele bize de söyle. Dua ile bu sorun çözülmez, duayla olsaydı
her gün dua okur ve derhal çözerdik" dedi.
-BEKİR BOZDAĞ VE AKP'YE ELEŞTİRİ-
"Demokratik açılım" sürecinde CHP ile MHP'nin
tutumunu eleştiren Karayılan, "Belli ki AKP hükümetinin sorunu çözmede
güçlü bir siyasal irade ortaya koyma sorunu yaşanıyor. Eğer hükümet
sorunu çözmeye talipse risk göze alarak yeni bir tarihsel sayfanın
açılması ve Cumhuriyet'in demokratikleştirilmesi ile adını tarihe yazma
şansını yakalayabilir" diye konuştu. Karayılan, Öcalan'ın idam sorununu
yeniden gündeme getiren, Bekir Bozdağ'ı da şu sözlerle eleştirdi:
"Bekir Bozdağ
denilen AKP grup başkanvekilinin konuşması Kürt halkının değerlerine
hakaret anlamında Bahçelininki'nden geri değildir. Bahçeli'nin yine bir
çizgisi ve tutarlılığı var. Ya bu AKP milletvekilinin duruşuna ne
denilecek. Bu şekilde Kürt halkı nasıl AKP'nin ciddiyetine inanacak.
Nasıl güvenecek. Adam kalkıp on yıl önce niye siz idam etmemişsinizi
tartıştırıyor, urganı tartıştırıyor. Bu kadar ahlaksızca saygısızca bir
tutum olabilir mi? Bu mantık mı sorunu çözecek, bu mantık mı Kürt
halkıyla kardeşliği sağlayacak. Hayır. Bu zihniyetin değişmesi
gerekiyor. Aksi taktirde güven olayı gelişemez."
-DTP'NİN TUTUMU-
Karayılan, DTP'nin tutumunu da şu sözlerle değerlendirdi:
"Şimdi deniliyor ki DTP sertlik yapıyor. DTP'nin sertlik yaptığı
nedir? Aslında DTP sorunun nasıl çözüleceğini söylüyor. Milyonlar
üzerinde etkisi bulunan başkan Apo'yu dıştalamakla, PKK'yi görmezden gelmekle sorunun çözülemeyeceğini söylüyor. Bu bir doğrudur. Bu bir sertlik veya yumuşaklık olmadığı gibi PKK'ye
bir yakınlık ya da uzaklık da değildir. Bu bir gerçeğin dobra bir
biçimde söylenmesidir. En son Ahmet Türk de "biz cesaretlice
görüşlerimizi ortaya koyuyoruz, her yerde de ortaya koyacağız' dedi.
Yapılan sadece budur. Yani Kürdistan da gerçekleri gören, aklıselim
olan tarafsız her bakış açısı sahibi bunu teslim edecektir. Yani sen
hem ben Kürtlerle barışçıl bir biçimde yaşama projesini geliştireceğim
diyeceksin hem de bu halkın ölümüne bağlı olduğu değer yargılarını da
dıştalayacaksın. Bu mümkün değil, bunun mümkünatı yoktur. Bunu söylemek
sertlik falan değil, bunu söylemek gerçekliğin ifade edilmesidir. Eğer
şimdi çözüm isteniliyorsa bu gerçekliğin gözetilmesi gerekiyor. Bu
gözetilmeden çözümün gelişemeyeceği bir gerçektir.
-EYLEMSİZLİK KARARI-
PKK'nın
"eylemsizlik sürecini" Ramazan bayramının son gününe kadar
uzattıklarını bildiren Karayılan, "Bunun iki nedeni vardır. Birinci
nedeni; Ramazan ayıdır, mübarek bir aydır, bu mübarek aya duyduğumuz
saygıdan dolayı uzatma gereğini duyduk. İkinci neden ise; bu süre
içerisinde Türkiye'nin yol haritasını tarafımıza teslim edeceğini
bekliyor olmamızdır. Yol haritasının gizlenerek verilmemesi tartışma
ortamını zedeler. Yol haritası olmadan süreç ilerlemez. Açıkça
söyleyeyim, bizim açımızdan çatışmasızlık süresinin uzatılması çok
sorunlu hale gelir" şeklinde konuştu. (ANKA)